Ne Giydim | Yeni





Yeni yıla sayılı günler kala cep telefonunun şifresini "yeni" yapmış biri olarak bütün yeni ve güzel her şeye hazırım. Yeni yıla isteklerimi çooktan sıraladım. Umarım bu sene hayatımdaki "yeni" her şey hep öyle kalır. 
Rengini çok sevdiğim fedora şapkamla yeni yıl heyecanım iyice kendini gösterdi. Siz nasıl buldunuz?



Ne Giydim | Büyük Ponponlu Bere



Kışın olmazsa olmaz aksesuarlarından olan bere ve şapkalarla aram her zamankinden daha iyi bu sene. Önceleri saçımın bozulmasından sebep kar yağdığı günlerde bile kapişonlu mont giyerdim. Ama artık onun da ayrı bir havası olduğunu kabul ettim ve anneciğime bu bereyi ördürdüm. Birkaç mağazada buna benzer bereler görsem de tamamen istediğim gibi olması için internetten araştırmalar yaptık. Modele ve rengine karar verdikten sonra da büyük ponponla tamamladık. Dünyanın en güzel beresi annenin ördüğü bere değil de ne? ;)


Ne Giydim | Kar Yağmasını Beklerken


İstanbul'un iki günlük kar macerasından sonra hava yine normale döndü. Ama ben bu seferki kardan hiçbir şey anlamadım. Kartopu oynamadan, fotoğraf çekinemeden eridi gitti. Tamda üstteki pozum gibi karın yeniden yağmasını bekliyorum. Beklerken de çok beğenerek aldığım kabanımın biraz tadını çıkarıyorum doğrusu :)


Kahve Mekanları | Coffeeshop Company




Kahve mekanları yazılarımın 2. durağı huzurlu ortamıyla Coffeeshop Company. Uzun zamandır tanıdığım ve severek gittim bir cafe burası. Türkiye'de pek fazla mağazası olmadığı için bazılarınız ilk defa duyabilir bu ismi. Ama gidip görebilirseniz eminim seveceksiniz.

Ne Giydim | alabatı.com'un Romantik Bileziği



Artık moda öyle büyük ve dünya o kadar küçük ki, Sultanahmet sokaklarında San Francisco'dan gelen özel tasarım bileziğimle gezebiliyorum. Bir tık uzaklıkta olan Alabatı.com'dan aldığım taa Amerika'da üretilip gelen tasarım bileziğimle Amerika'yı kolumda taşıyorum sanki:)

İremim'le Nice Yıllara...


Blogla geçen iki yılımda her günümü daha da güzelleştirdiği, istikrarlı ve sorumluluk sahibi olmamı sağladığı, kendimi geliştirmeyi ve ifade edebilmeyi öğrettiği için blogumu çok seviyorum. Sizlere de yanımda olduğunuz için teşekkür ediyorum.





Ne Giydim | Çoraplara Özgürlük



Bugün İstanbul'da hava yağmurlu ama pırıl pırıl güneşli Cumartesi gününe ait fotoğraflarla içimizi ısıtmak mümkün. Hadi siz de çoraplarınızı gösterin!


Kitap Önerisi | "Fotoğraf" Tırnak İçinde



Artık hepimizin sağ elinin işaret parmağı deklanşörde. Zira hepimiz birer 'fotoğrafçıyız' tırnak içinde. Yaptığım her işi bütün yönleriyle öğrenmem gerektiğini düşündüğümden beri yüzeysel olamıyorum. Bu kitapta fotoğraf makinesi edindikten sonra kursa başlamamla birlikte fotoğrafa dair okuduğum ilk kitap olma özelliğini taşıyor. Son olmayacağı da kesin. 

Coffeerem, Sesuva.com'da!




Blogumun belkide en heyecanlı haberiyle karşınızdayım! 1.5 yıldır severek devam ettirdiğim kahve fotoğraflarım #coffeerem 'e ilk büyük adımı yeni açılan aksesuar sitesi  sesuva.com 'la atıyoruz. Birbirinden güzel kolye, bileklik, küpelerin yanı sıra #coffeerem'in seçtiği kahve kupalarını da alabileceksiniz. 
Ben yeni kupalarımla fotoğraflar çekmeye başladım bile. Sizinkileri de #coffeerem hastag'ine beklerim. 

Yeni ürünlerden haberdar olmak için Facebook/Sesuva ve Facebook/Coffeerem sayfalarını takip etmeyi unutmayın! 

Hazır yılbaşı yaklaşıyorken cici hediyeler için Sesuva'ya göz atın.





Makyaj | The Balm


Kıyafet alışverişi yapmayı çok sevsem de, konu makyaj ürünleri olunca kendimi tutmayı başarabiliyorum. İndirim bile olsa ihtiyacım olmayan bir ürünü sonra kullanırım diye asla almıyorum. Makyaj çantamın dışında kenarda köşede sakladığım hiçbir şey yok. Şuan mesela üç ayrı renk rujum, bir göz kalemim, bir mascaram, bir allığım, bir BB kremim, bir kapatıcım var o kadar. Fazlasının hem gereksiz hemde anlamsız olduğunu düşünüyorum. Bitirince almak daha keyifli hemde ;)

Hayalet Erkekler





Bu yazının başlığı kadın - erkek ilişkileri olabilirdi ama ilişkiler bir türlü başlayamadığından ilişki demek bile doğru olmazdı. Zira kadınların son zamanlardaki kronik rahatsızlığı hayalet erkekler. Gördüm mü - görmedim mi, var mıydı yok muydu derken buhar olup uçan tipler... Hayır, insan akıl sağlığından şüphe ediyor. Yine kendimize zarar... 

Ne Giydim | Kahverengi ile Siyah



Kışın kuşkusuz giymeyi en sevdiğim şey çorap ve çizme ikilisi. Etek veya elbiselerle oldukça rahat ve şık olabilmek mümkün. Artık her rengi birlikte giyebildiğimize göre de kahverengi ile siyahı birbirinden daha fazla ayırmamak lazım ;)

Kitap Önerisi | Dönüş




Bu ara kitap önerisi yazma kısmını biraz ertelediğimi söyleyebiliriz. Çünkü bir ay önce okuduğum "Dönüş"ü anca yeni yazabiliyorum. Bu sürecin uzamasında fotoğraf çekme merasiminin etkisi olduğu da belirtmek isterim. İlla her şey bana özgün olsun diyen benliğime söz geçmiyor. Al bir fotoğraf kullan işte di mi?:) Neyse ki istediğim gibi bir fotoğrafı çektim ve artık yorumlarıma başlayabilirim.


Ne Giydim | Converse Aşkına


Şimdi siz "o converse o eteğin altına oldu mu?" diyeceksiniz ama inanın oldu. Son zamanlarda en sevdiğim tarz oldu hatta. Her şeyi her şeyle giyerim mantığını benimsedim artık. Hem tarz böyle oluşmuyor mu?


Ne Giydim | Spor, Rahat ve Şık





Son zamanların modası kalem etekleri sweatshirtlerle kombinlemek. Normalde topuklu ayakkabı ile ofise gittiğin eteğinle haftasonu spor ayakkabı giymek garip gelse de ben sevdim bu tarzı. Bu tarzdan ilham alarak da deri görünümlü eteğimi spor botumla giydim. Rahat bir akşamüstü kıyafeti oldu kendisi. 
Mutlu haftasonları!


Ne Giydim | Botanik Bahçesi'nde Yaprak Olmak




Pazartesi günü yarım gün mesaiyi fırsat bilip, işten çıktıktan sonra Bakırköy'de altı ay önce açılan Botanik Park'a gittim. Açık havada olmak bile o kadar iyi geldi ki, anlatamam. Ördekler, çocuklar, çiçekler ve en önemlisi güneşle birlikte keyifli birkaç saat geçirdim. İsterseniz önce ne giydiğime sonra da parka göz atalım ;)


Ne Giydim | İstanbul'da Sonbahar




Bu sonbahar da nedense nerede yaprak görsem kendimi objekiflerin karşısına attım. Bazen yoldan geçerken bazen konsept yaratarak gidip poz verdim. Güzellik bakan gözdedir misali düşen her yaprakta ayrı bir güzellik gördüm. Baktıkça huzur buldum.  İlkbaharda tekrar görüşmek üzere ayrılırken farkettim ki, her mevsimin ayrı güzelliği vardı ama bu sene İstanbul'da bu sonbahar çok güzeldi.

Ne Giydim | Şahane Sonbahar


Renklerin en şahanesi sonbahar yapraklarının. Yeşilden sarıya dönen ve yükseklerden yerlere düşen güzelim yeşil yapraklar sararınca benim en sevdiğim haldeler. Yani neyin, ne zaman kimin hoşuna gideceği belli olmuyor. ;)

Konsept yaratmaya, fotoğraf çekmeye ve çekilmeye bayılan bendeniz, bu yapraklara kayıtsız kalamazdım. Tam istediğim gibi kareleri yakalayamasam da romantik ve serseri tavrım gözlerden kaçmaz umarım;) 

Aslında bu yayının yıldızı ayakkabılar olacaktı ama yaprakları görünce ikinci planda kaldılar sanırım ;)  Her yeri deri ve Türk markası olan YDS ile geçen hafta tanıştım. Tam "yıllarca giyerim"lik ayakkabılar. Ve inanılmaz rahatlar. Mutluluğa giden yolu onlarla yürümek istiyorum bundan sonra. 

Ne Giydim | Yazdan Kalma Bir Günden


Bu hafta İstanbul'un en güzel zamanları belki de... Isıtmayan ama üşütmeyen güneş, yüzümüzü güldüyor. Son kez etek giymemize, yazın giyemediğimiz kıyafetlerimizi ceketlerle kombinlememize fırsat veriyor. Açık renk eteğimle siyah ceketimi birbirine yakıştırmamın sebebi de bu olsa gerek. Şahsen ben bu havaları çok seviyorum. Keşke daha uzun sürse...

Ne Giydim | Uzun Siyah Etek



Deri ceket giymeyi hep sevmişimdir. Özellikle bu mevsimlerde olmazsa olmaz benim için. Deri taytlarla ve jeanlerle kombinlemenin yanı sıra elbise ve eteklerle de giymeyi seviyorum. Dün yaptığım Karaköy - Galata - İstiklal Caddesi gezintisinde, hem şık hemde spor olabilen eteğimle deri ceketimin buluşmasını sevdim. Şalım ise siyahların arasına renk kattı :)

Tavsiye | Yves Rocher Şampuan




Şimdiye kadar hiçbir yazıyı yazarken bu kadar heyecanlanmamıştım desem bana inanır mısınız? Ve ayrıca bu heyecanın sebebi bir şampuan desem, güler misiniz? Gülmeyin gülmeyin. Hayatımdaki en önem verdiğim şeylerden biri olan saçlarım için bir mucize gerçekleşti geçen günlerde. İnsanlık için küçük bir adım olabilir ama benim ve benim gibiler için inanılmaz bir durum.


Ne Giydim | Fuşya Etek



Bazı kıfayetlerin zamanı yoktur. Bu eteğin de öyle. Annemin evlenirken kına gecesinde giydiği etek-bluz takımının 25 yıllık eteği dün benim bu kombinimle yaşamaya kaldığı yerden devam etti. 
Rengi ve kumaşının güzelliğine bakılırsa daha uzun süre de birlikte olacağa benziyoruz. 

Ne Giydim | #MBFWİ 3.GÜN


İstanbul Fashion Week bu sene Kuruçeşme Arena'da gerçekleşti. Beş gün boyunca yapılan defileler ve organizasyonlar dün itibariyle sona erdi. Mekan inanılmaz güzeldi. Uzaklığı bile gözümüze batmadı. Yalnız bu sefer diğer moda haftalarına göre daha sakin geçti diyebilirim. 
Ben 3. gün yapılan Tuvana Büyükçınar'ın defilesine katıldım. Yine yeniden büyülendim. Tasarımlar, kumaşlar, danteller olağanüstüydü. Hepsi tek tek harikaydı gerçekten.
Podyumda izlemekte de ayrı bir keyifti.

Şimdi benim #NeGiydim kısmıma sonra da defileye göz atalım ;)

13. İstanbul Bienali / Antrepo 3






Geçtiğimiz Cumartesi günü güzel havayı fırsat bilip soluğu 13. İstanbul Bienali'nde Antrepo No.3'de aldım.  Haftasonu kalabalık olur endişesi taşısam da umduğumdan sakindi. Nedir bu bienal derseniz, tam da şu:


Ne Giydim | Şapka Başıma


Bu ara hepimizin derdi soğuk! "Sonbaharı görmeden kış geldi geçti" diye şarkı söylemeye başlayacaktık ki, haftasonu güneş bize gülümsedi. Hatta belki kafama güneş geçer diye şapkasız çıkmayayım dedim:) Şaka bir yana bu şapkamı çok sevsem de her zaman ruh halime uyduramıyorum. Bienal'e gitmemin etkisinden olsa gerek, o gün şapkam ve ben aşk tazeledik. Arayı açmamak gerek.


Ne Giydim | Siyah Beyaz


Bazen hayat siyah beyaz fotoğraflardaki gibidir. Doğru ve yanlış. O kadar.


Ben Artık Başka Bir Ülkede Uyanmak İstiyorum




Ben artık başka bir ülkede uyanmak istiyorum. Evet son birkaç aydır bunu istiyorum. Hatta çok istiyorum. Sabah uyandığımda tek derdimin; hangi sokakta kaybolsam ve hangi kahvelerin tadına baksam olmasını diliyorum. Etrafımda bilmediğim dilden tanımadığım insanlar olsun, jest ve mimiklerine bakarak ne demek istediklerini anlayayım ama bana kendilerini anlatmasınlar istiyorum.

Ne Giydim | Krem Rengi Elbise





Eylül aynı mevsim normallerinin altında sıcaklıkla geçse de, düğüne ya da davete giderken hala stiletto giyme fikrine sıcak bakmıyorum. Nitekim Cumartesi günü de açık ayakkabılarımı giydim. Yağmur yağarsa diye düşünmek bile istemedim ama neyse ki ıslanmadan atlattık geceyi. Şimdi Ekim ayı gelebilir:)



Ne Giydim | Sonbahara Selam






Bu sene de en sevdiğim renklerden olan bordonun yılı. Yaşasın!
Ayakkabı, çanta, gömlek, pantolon ve en önemlisi rujumla bu kış bordoyu yine çok kullanacağa benziyorum. Sizce de düşen yaprakların arasına bordo yakışmamış mı?

Boşver

                                                                                                                                                                              *Fotoğraf  bana ait. Ulubey/Uşak

Hayatta her boşluğu doldurmak gerekmiyor. Çünkü nefes almaya yardımcı oluyor o boşluklar. İçinde geçmişi barındırsa da, gelecek için zemin hazırlıyorKendine tahammülü öğretiyor, belki de daha iyi tanımana imkan veriyor. 
Zamanla boşluk doldurmak için değil, fazlalıklarından kurtulmak için yaşamaya başlıyorsun hatta. Bilerek boşluk bırakıyorsun kelimelerin arasına. Gerektiğinde virgül, bitişlerde nokta ya da bitmeyenlere üç nokta koymak için. 

Ne Giydim | Mint Rengi Bluz





Benim ve benim gibi blog yazıp, dışarıda çekim yapan arkadaşlarımın yağmurdan şikayeti var. Düşünün beyaz pantolon ve açık ayakkabı giymişsiniz. Fönlü saç da cabası... Yağmur yağması olacak iş mi? Aman Tanrım! dediğinizi duyar gibiyim:)

Kitap Önerisi | Her Şey Seninle Başlar!


Ne güzel bir kitap ismi değil mi? Ve de ne kadar doğru. Her şey bizimle başlıyor, etrafımızla şekilleniyor ve yine bizimle sona eriyor.

"Sen değişirsen, dünya değişir." mantığını hep sevmişimdir. Değişimle gelişimi bir arada sürdürmek için mutlaka bu işi bilenlerden öğrenmeliyiz. Mesela benim kişisel gelişimle ilgili okumaya başladığım ilk kitap yine aynı yazarın "Kişisel Ataleti Yenmek" isimli kitabıdır. O kitabı da okumanızı ve günlük yaşamda herhangi bir olay için harekete geçememe sebeplerinizin nedenlerini görmenizi öneririm. (Atalet, eylemsizlik hali demek)

Her Şey Seninle Başlar'a gelecek olursak, okurken altını çizeceğiniz çok cümle var. Özellikle örnekleri can alıcı. Atatürk'ün hayatından, Sezen Aksu'ya kadar birçok ismin hayatını hem öğreniyoruz hemde ders çıkarabiliyoruz. Bildiğimiz örneklerle kendi hayatımızı sorgularken nasıl ve neler yapılabileceğimizi, hikayelerle de aslında imkansız diye bir şey olmadığını anlatıyor. 

Başarı konusunu birçok yönden inceleyip, sonuç bazında ele alıyor ve başarıyı skor tabelasına göre değerlendiriyor. Başarılı olabilmeniz için de neler yapmanız gerektiğini anlatıyor.

Bütün bunları o kadar samimi anlatıyor ki, yazara sarılmak istiyorsunuz. Karşılıklı sohbet eder gibi olmasından ziyade soruları sorup cevaplarını da kendisi veriyor. Gerisi size kalıyor. Yani her şey sizinle başlıyor. 

Bu kitabı başucunuzda uzun süre bekleteceksiniz. Zaman zaman şöyle bir karıştırmak inanın bana, iyi gelecek.



* Kahve fotoğraflarım için coffeerem.tumblr.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Ne Giydim | Pudra Elbise



Sade bir elbise, en abartılı elbise olabiliyor bazen. Yani sadeliği abartmış oluyorsunuz:) Bu pudra rengi elbisem de aynen öyleydi. Öyleki, bir yüzük ve bir çift küpe oldukça zarif görünmeye yetti. Dünyanın en rahatsız ayakkabısını giymeme rağmen, ben içinde kendimi peri kızı gibi hissettim.


Ne Giydim | Sırt Dekoltesi



Siyah elbiselerimin hepsini çok seviyorum ama bu elbisemi daha çok seviyorum sanırım. Arkasındaki ilginç dekoltesine bayılarak aldığım soğuk bir Şubat gününden beri giyeceğim zamanı heyecanla bekledim resmen. Neyseki yaz bitmeden giyebildim. 
Ama fotoğrafların neden bulanık çıktığına dair hiçbir fikrim yok :(


Eylül



Ben her Eylül beklerim. Hem sabah hem akşam beklerim. Her saniye, her dakika beklerim. Gideni, geleceği, dönmeyeceği, henüz gitmeyeni bile beklerim. Bir yazı daha nasıl yalnız geçirdiğime hayret ederim her Eylül. Yaz aşklarına pirim vermediğim için kutlarım kendimi. Ama kışa yalnız girmeye cesaretim yoktur onu da bilirim. 
Eylül'de üşürüm ben. Üşüdüğümde omzumda bir ceket olsun, yağmur yağdığında da saçımın bozulmasına aldırmadan ıslanayım isterim. Her halimin güzel olduğunu sadece Eylül'de kabul ederim. 
Çok şarkı dinlerim, çok rüya görürüm, çok hayal kurarım. Beklemekten asla vazgeçmem. Eylül bitince bile ben bitmem. 
Ben, Eylül'de daha çok sevilmek isterim. 




Ne Giydim | Asil Siyah



Bu ara siyah giymeye doyamadım desem yeridir. Aslında bilinçli olarak yapmadım ama üst üste gelmesinden sebep, biraz içiniz kararmış olabilir. Benim de aynı şekilde:)  Aslında benim gece kıyafeti renginde anlayışım siyahtır. Her zaman her ortamda sizi kurtarır. Ve her modelin genelde siyah rengi en güzeldir. Bu Koton elbiseyi de bir gün lazım olur diye almıştım. Emin olun başka bir renk olsa güzel olmazdı. O halde bu haftasonu renkli kıyafetler giyeceğime söz vererek sizi siyahın asilliğine bırakıyorum :)


Ne Giydim | Uzun Siyah Elbise


Bu elbiseme her baktığımda "her şeyin bir zamanı" var lafı aklıma gelir. Çünkü ona sahip olduğumda takvimler on sene öncesini gösteriyordu. Giyebilmem için hem büyümem gerekti hemde o zamanın gelmesi. En büyük şansımın ya da elbisenin zamanlı zamansızlığının iki nedeni, renginin siyah ve modelinin her döneme hitap ediyor olması sanırım. Şuan birçok mağazada benzerlerini bulabilirsiniz ama bunu giymenin keyfi inanın bir başka. 
Hem galiba ilk defa giydiğim bir kıyafete bu kadar kısa sürede çok fazla beğeni aldım. O gün İnstagram'da paylaştığım fotoğraftan sonra mesaj atan, arayan, beğendiğini söyleyen herkese teşekkür ederim.
















Çanta: İpekyol
Yüzük: Marks&Spencer (Çiçek olan), H&M
Ayakkabı: Deichmann



Ne Giydim | Ağustos'a Veda



Bu yazın nasıl geçtiğini anlayan var mı aramızda? Ben Eylül'e geldiğimize inanamıyorumda:/ Ağustos ayı bayram, tatil derken bitti gitti bile. Artık maalesef üşümeye başladık. Bu kıyafetim Ağustos ayının son sıcak günlerine ait. #Coffeerem 'in sahibesi olarak bu kareleri gururla sunarım :)







T-shirt: Stradivarius
Etek: Koton
Ayakkabı: Stradivarius
Gözlük: Ray-Ban
Bilezik: MangoBilezik
Kolye: Sa-do Accessories



Gezi | Silivri



Kaç yıllık İstanbulluyum, inanır mısınız Silivri'de ilk defa geçen gün denize girdim. Dolayısıyla da yazlıkların olduğu yere ilk defa gittim. Umduğumdan çok çok daha güzel buldum oraları. Günlük kaçamaklar için ideal bir yer. Özel arabanızla 45-50dk da oradasınız. Benim gibi İstanbul'da yazlık olur mu diyenlerdeseniz, demeyin pişman olursunuz:)






Denize girmek için arkadaşımın yazlığının plajını kullandık biz. Ama yazlığınız yoksa bu gördüğünüz plajın ilerisinde halk plajı da varmış. Oraya da gidebilirsiniz. 

Deniz konusunda biraz hassasım. Caanım Ege ve Akdeniz sularına alışkın olduğumdan Karadeniz ve Marmara'nın denizlerini pek sevmem. Silivri'nin denizine gelecek olursak, fena değildi diyebilirim. Oldukça sıcaktı ve berraktı. Yani umduğumdan çok daha iyiydi. 







Victoria's Secret nemlendirici vücut kremi, H&M güneş gözlüğü, Atölye 16 bileklikler, Gioseppo Flip-flop





Denize karşı salıncakta sallanırken kafama şapkadan başka bir şey takmadım. Öyle güzeldi ki...



Forever  New şapka

 O gün ne giydiğimi merak ediyorsanız işte burada!